Bursa yerel siyaset meydanında tartışılan en önemli konuların başında Balıbey Hanı ve burasının bir modacıya verilmek istendiği, bu nedenle de mevcut kiracıların yaka paça çıkarılmak istenmesiyle ilgili konular iddialar gündemdeki yerini koruyor.
Önce Bursa’nın Kalesi Tophane, Kapalıçarşı Hanlar Bölgesi ile Çakırhamam arasında kalan bu tarihi binasıyla ilgili bilgileri hatırlayalım.
Bursa Balibey Han, Kapalıçarşı’da bulunan dükkanlara mal satmak ya da mal almak için kent dışından gelen kafilelerin konaklama ihtiyaçlarını gidermek amacıyla 15. yüzyıl sonlarında yaptırılmış üç katlı handır.
Osmanlı Devleti veziri azamlarından Bayezid Paşa’nın kardeşi olduğu sanılan Niğbolu Sancak Beyi Hamza Bey'in oğlu Bali Bey tarafından yaptırılmış. Hisar Kapı altında, Kırkmerdivenler yanında; Okçu Baba Türbesi'nin güney tarafında yer alır. 64 odalı yapı Osmanlı’nın ilk üç katlı hanı olma özelliğini taşır. Planı bakımından asıl halini büyük ölçüde kaybetmiş olan yapı 1980 yılından itibaren restörasyona başlanılmış ve 2009 yılında tamamlanmış. Büyükşehir Belediyesince yapılan düzenleme ile geleneksel el sanatları çarşısı olarak hizmet veriyor.
19. yüzyılda "Vasıf Paşa Hanı" adıyla da anılan eser; Birinci Dünya Savaşı sırasında Cumhuriyetin ilk yıllarına kadar, posta arabalarının konakladığı ve posta hizmetlerinin yürütüldüğü bir merkezdir. 1950’li yıllarda bazı bölümlerinin sığınak ve 1970’li yıllarda ise avlularından birinin bir bölümünün kahvehane amacıyla kullanıldığı bilinir.
Harabe, çöplük mekan halinden değerli bir tarihi eser haline gelen ve Bursa halkına, kente gelen turistlere hizmet veren bu tarihi Balibey Hanı, bugünlerde moda merkezi yapılmak istenmesiyle ilgili tartışmaların ana merkezi durumunda.
AK Parti Bursa il başkanı Davut Gürkan, CHP’li Bursa Büyükşehir Belediye yönetimine, konserler, tabela belediyeciliği ve heykel yapma eleştirilerinden sonra bu kez de Balibey Han ve orta yerde konuşulan olaylarla ilgili sosyal medya hesaplarından yeni eleştirilerde bulundu.
“Bursa Büyükşehir Belediyesi’ni nasıl bir zihniyet yönetiyor?” diye söze başlayan Davut Gürkan,
“Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Bozbey, bu kadim kentin değerlerine, tarihine, kültürüne en uzak ve saygısı olmayan bir belediye başkanı olmuştur! Ne yazık ki, son yaşanılanlarla da Bursa’ya çok yazık olduğu bir kez daha ortaya çıkmıştır.
Ekmeğini Türkiye’de kazanan bir kişi düşünün… Aynı zamanda ülkesine sürekli hakaret eden biri. Hakaret de yetmeyince, ağıza alınmayacak galiz küfürlere başvuruyor! Utanma duygusundan o kadar yoksun ki, tüm bu hakaret ve küfürleri kendi sosyal medya hesaplarından da rahatça paylaşabiliyor. O kadar rahat ki, FETÖ firarilerinin kanallarında canlı yayına katılıp keyifle, Bozbey'in yaptığı kıyakları, resmi plakalı araçlarla alınıp yemek masalarında nasıl ağırlandığını anlatıyor!”
Hayret ki ne hayret!
Sonra bu yaptığı eleştirilerde ismi geçen kişinin kimliğini açıklıyor Davut Gürkan;
“Ülkesine, milletine, devletine hakaret ve iftira atan bu kişi, ‘terzi yamağı’ Barbaros Şansal… LGBT ve cinsiyetsiz toplum savunucusu, bu toprakların vazgeçilmezi olan tüm milli ve manevi değerlere karşı düşman bir isim… Ne yazık ki, ağzı bozuk bu “terzi yamağı” ve ustası, Belediye Başkanı Mustafa Bozbey tarafından ihya edilmek isteniyor!”
AK Parti il başkanı Gürkan, kimliğini açıkladığı kişi ile ülkemizde Ana muhalefet, Bursa’da ise Büyükşehir Belediyesini yöneten konumda olan Cumhuriyet Halk Partisi hakkında kamuoyunun bilgilendirilmesi adına “bu yapıyı iyi tanımak lazım!” diyerek şu bilgileri verdi;
“Bunlar, Türk aile yapısıyla, millî ve manevi değerlerle ve devletle sorunu olan, millete kibirle tepeden bakan samimiyetsiz bir yapıdır. Halkı sevmezler ancak, toplumun mesafeli durduğu konu ve tartışmalı yapıları, tüm akçeli işleri severler.
Bizi hiç yanıltmayan bu zihniyet, tamda CHP zihniyetidir. Bu zihniyete kaşı karşı milletimiz adına, hemşehrilerimiz adına mücadelemizi kararlılıkla sürdüreceğiz!”
Haydi bakalım hayırlısı.
Şöyle geçmişe dönüp bazı olayları hatırlatmak adına bende bu konuyla ilgili bazı bildiklerimi, okurlarımla paylaşmak istedim.
Bugün Bursa Büyükşehir Belediyesi koltuğunda oturan kişi, Nilüfer Belediye Başkanı iken, ülkemizin değerli sanatçılarından Müjdat Gezen ile protokol imzalamış, Nilüfer’deki bir semt parkı (yeşil alanı) bu kişiye kültür merkezi yapılması için tahsis etmiş. Sanatçımız, varını yoğunu buraya yatırıp binayı yapmış. Fakat, bina beklenen işlevi yerine getirememiş. Sonrasında sanatçımız, medya aracılığıyla başkanı ve CHP’li belediye yönetimine büyük tepkiler göstermişti. En sonunda da geçen dönem Turgay Erdem ve yönetimi bu binayı, bedel ödeyip sanatçıdan geri almışlardı.
Önceleri bol alkışlı, aferinli başlayan bu olay bazı kişilerce unutulmuş olsa da bugüne kadar da hesap sorulmayışı, benzer olayların yaşanmasını tetikliyor bana göre.
Bali Beyhanı ile ilgili bir başka gelişme ise, bu hanın 20 yıllık kullanım hakkı 2009 yılında başlamış ve 2029 yılında sona verecek. Bu seneyi saymazsak 4 yıllık bir kullanım hakkı söz konusu. Sonrasında burası tapu sahibi, malın mülkün gerçek sahibi olan Vakıf Genel Müdürlüğü’ne devir ve teslim edilmesi zorunlu.
Birde, Balibey Hanı ile ilgili olarak Vakıflar Genel Müdürlüğünde şöyle bir kayıt mevcut. Bursa’nın tarihi dokusu, sosyal ve kültürel mirasının gelecek nesillere aktarılması amaçlı olarak restarasyonu yapılıp, 20 yıl süreyle kullanılmak üzere Bursa Belediyesine 1980 yılında devir edilmiş. 12 Eylül darbe yönetimi tarafından. Çünkü, o tarihte Bursa belediyesi Büyükşehir Değildi.
Bugün Bursa kamuoyunda tartışılan Balıbey Hanının moda merkezi olması iddialarına hukuki gözle bakıldığında ise Burasının moda merkezi olabilmesi için ayrıca, Vakıflar Genel Müdürlüğü’nün ek sözleşme yapması gerekli.
Bu konuyu bir kenara yazdık.
Bir başka hatırlatma. Nilüfer’deki Podyumpark olayını hatırlayalım. Arsa Maliye Hazinesine ait. Nilüfer Belediyesi burasını Reklerasyon alanı olarak Hazineden kiralamış. Sonrasında, akıl almaz bir şekilde pek çoğu iddialara göre ruhsat harici ve Akademik Odalarca kaçak olduğu iddia edilen binlerce metrekare inşaat yapılıp, burası ticarethaneye çevrilmiş. İddialar ortaya çıkarıldı. Belgelendi. Ruhsat dışı inşaatların kaçak olduğu iddiası tartışıldı. Sonrasında, sanırım dosya işlemsizlik nedeniyle rafa kaldırıldı. Buradan cesaret alanların, yandaşlarında etkisiyle, böyle bir olay için imza atabilirler. Çünkü, iddialar çok. Bursa’da özellikle CHP’li belediyelerde pek çok iddia AKP’li destekçiler sayesinde soruşturulmadan, yapanın yanına kar kalıyor izlenimi mevcut halk arasında.