Öncelik Hayatın, Öncelik Yayanın
İçişleri Bakanlığı yeni bir uygulama başlattı. Kavşaklarda geçiş hakkı yayalara aittir. Yaya geçitlerinde ise yaya asfalta adım attığı anda araçların durması gerekiyor. Ama nerede?
Türkiye’de trafik, trafik kuralları yokmuş gibi hareket edilerek kim nerede ne gibi bir boşluk bulmuşsa, aracının kafasını oraya doğru kaydırıp, sokup yola doğru hareket ederek, başkasını hiç düşünmeden yol almasıyla devam ediyor. Kural tanıyan yok. Sağ-sol geçiş kurallarına uyan yok. Geçiş sırasında sinyal bile yakılmıyor. Hele, yakın takip ve bazı hallerde hızlı gelen araç sürücüleri, önlerinde giden araçları geçebilme adına öylesine tacizkar davranıyorlar ki bu durumla ilgili sıkıntılar çok.
Bütün bunların altında, denetim eksikliği ve eğitim yetersizliği yatıyor.
Trafikte saygı kalmamış. Kural kalmamış. Sanki denizde gemisini yürüten kaptan misali, trafikte ve yollarda araç kullanılıyor.
Her ne kadar kamera veya elektronik denetim var ise de bu denetimlerin galiba takipleri yapılmıyor. Yapılsa da pek çok kural ihlali yapanlara ceza kesilmediği gibi geliyor bana. Çünkü kural hatası yapıp ceza yiyen pek çok sürücü arkadaşım, bir daha öylesine kural ihlali yapmadan araç kullanıyor.
Aslında, trafikte ve ulaşımda en büyük sıkıntımız eğitim eksikliği.
İnsanlar, yoldan gelip geçerken, birbirlerine yol vermek yerine, “sen dur, ben geçeceğim” havasıyla araç kullanıyorlar. Sonra, bakıyorsunuz kaza olmuş. Olmaması mucize olur zaten böyle davranan sürücüler arasında.
İçişleri Bakanlığı tarafından “Öncelik Hayatın, Öncelik Yayanın” sloganıyla, 2019 yılının “Yaya Öncelikli Trafik” yılı ilan edilmiş olması ve bu konuda etkin bir farkındalık yaratarak, yaya güvenliğine dikkat çekmek üzere , yıl boyunca devam edecek olan kampanyanın açılış etkinlikleri Bursa’da yapıldı.
Bu çok önemli ve trafikte bana göre insanlara saygı, sürücülere saygı, topluma saygı açısından da dikkat çeken bir uygulama.
Bursa’da başlatılan ve Türkiye geneline yayılacak olan bu çalışmanın ilk günü, Bursa-İzmir Yolu Orhaneli-Keles Kavşağında uygulamalı olarak anlatıldı. İç İşleri Bakanlığı Yardımcısı Mehmet Ersoy, trafik, ulaşım güvenliği, yaya güvenliği ve geçiş üstünlüğü konularıyla ilgili çok önemli bilgiler verdi.
Carrefour Kavşağı Lefkoşa Caddesi Orhaneli-Beşevler Kavşağı arasında bulunan ışıksız yaya geçidinde, Bakan Yardımcısı Ersoy’un yanı sıra Bursa Valisi Yakup Canbolat, kamu kurum ve kuruluşları, sivil toplum kuruluşları, çocuk, yaşlı ve engelli bireylerin katılımlarıyla gerçekleşen etkinlik büyük yankı uyandırdı.
Ülkemiz için ve Bursa için hayırlı ve uğurlu olsun. Bundan böyle, kavşaklarda ve yaya kaldırımlarında, yayalar adımlarını asfalta, yola attıklarında trafik duracak.
İnşallah… Böyle bir teminimiz var ama gerçekte ne olur, olmaz onu zaman gösterecek.
İnsanların birbirlerine karşı, sürücülerin birbirlerine karşı saygı duymayıp, geçiş kavgası yapan sürücülerin bol bulunduğu ülkemizde, böylesine insana saygı, yayaya saygı kurallarının ne kadar uygulanabilir olduğunu, kalıcı olabileceğini hep beraber izleyip göreceğiz.
Öncelik hayatın, öncelik yayaların…
Tabi, İçişleri Bakan Yardımcısı Mehmet Ersoy’un Türkiye’de ilk kez Bursa’da başlatılan bu etkinlikle ilgili olarak çalışmalar hakkında bilgi verirken, Bursa gündemine trafikle ilgili bir başka olay ve haberler düştü. Yol verme kavgası. 3 Yaralı.
İşte, benimde dikkat çekmek istediğim konu bu…
İnsanlar, araçlarının direksiyonuna geçtiklerinde kendilerini belki de akıl almaz bir güç ve güven sahibi, hak sahibi hissediyor olabilirler. Ama unutmayalım, direksiyonda araç kullanan kişiler, araçlarından indikleri zaman yaya oluyorlar. O zamanda, kendisine karşı yapılan bir kural ihlalini gördüklerinde, yaşadıklarında acaba nasıl hareket ediyorlar?
İşte bütün mesele burada.
Bir insan, ne olursa olsun, kendisine yapılmasını arzu etmediği bir hareketi, trafikte araç kullanırken bir başkasına yapabiliyorsa, o kişide bana göre sıkıntı var demektir.
Ülkemizde bazı kişiler böylesine diplomalı cahil statüsünde trafikte maalesef araç kullanıyorlar. Bırakın kurallara uymayı, insani yardım ve saygı konusunda bile cimri davranıyorlar.
Büyükşehirlerin belki de en önemli sıkıntısı bu. Ulaşımdaki trafik tıkanmasının nedeni belki de böylesine bencil hareket eden sürücülerin, başkasının hakkına saygı göstermeyişi olarak karşımıza çıkmasının da belki nedenleri bu konulardaki eğitim eksikliği olamaz mı?